269.00K
Категория: ЛингвистикаЛингвистика

Di̇l. İletişim dilleri doğal veya yapay olabilir

1.

DİL
– İletişim dilleri doğal veya yapay olabilir. Hayvan
ve insan dilleri doğal dillerken jest ve mimiklere
dayanan işaret dilleri, flamalar ve ışıklar yoluyla
oluşturulan gemici dilleri yapay dillerdir.
– Esperanto gibi, doğal insan dillerine benzetilerek
kurgulanan yapay insan dilleri önerilmiştir ama
bunların hiçbiri yaygınlaşmamıştır.

2.

– Diller birbirilerine göre “iyi-kötü”, “güzel-çirkin”,
gelişmiş-gelişmemiş” diye adlandırılamaz.
– Bir dilde başka dil veya dillerden öğeler
bulunması veya bir dilin öğelerinin başka dil veya
dillerde bulunması, bu diller arasında bir üstünlük
konusu yapılamaz.

3.

– Diller doğanın en az çaba ilkesine göre sürekli bir
azalma ve kısalma sürecindedir, bu nedenle diller
durmadan değişir
– Dillerin en kolay değişen yönü, onların sözvarlığı
öğeleridir. Sözvarlığını oluşturan öğelerin zamanla
en çok değişen yönleri ise anlamları ve
söylenişleridir.
– Yazılı dil sözlü dil

4.

– Diller sistematiktir.
-Tüm diller sınırsız sayıda olası tümceye sahiptir
-Örtük bilgi

5.

–Diller semboliktir. Uzlaşımsallık
Dildeki sembollerin anlamları, konuşanların sözsüz
uyumuyla açıklanabilir. Örneğin İngilizcedeki
sözel sembol [hors], yazılı sembol “horse” ile
saman yiyen 4 ayaklı hayvan arasında bir
benzerlik yoktur. İngilizler saman yiyen 4 ayaklı
hayvana “horse” , İspanyollar caballo, Almanlar
“Pferd” Çinliler “Ma”, Türkler “at” demektedir.
- Diller toplumsaldır. Her dil, onu kullanan onu
kullanan toplumun gereksinimlerini yansıtır.

6.

• Dil en yetkin iletişim ve anlaşma aracıdır.
• Dil, bir dil topluluğunda gerçekleştirilebilecek
sözcelerin tümüdür.
• Dil, bir alışkanlıklar bütünüdür (Bloomfield)
• Dil, sınırlı sayıda sözcük ve kuraldan yararlanarak
türetebilecek sınırsız sayıda tümceden oluşan bir
bütündür (Chomsky)

7.


Dil , uzlaşıma dayalı bir göstergeler dizgesidir.
Dil toplumsal bir davranış biçimidir.
Dil davranış yönlendirmesini sağlayan bir araçtır.
Dil, hem bir dizgesel yapı, hem de kurallara bağlı
bir davranış biçimidir

8.

Dil dizgeleri
*Sözlükçe
-Sözcük anlamı
-Sesletim (yazılı dilde yazım kuralları)
-Dilbilgisel kategori (konuşmanın bölümü)
-Deyimlerle ve diğer sözcüklerle birleşim
*Fonoloji sesbilim (ses sistemi)
-Farklı anlamlar veren konuşma sesleri (phonemes
sesbirimler)
-Ses üstü birimler

9.

*Morfoloji-biçimbilim (sözcük yapısı)
- Anlam yükleyiciler (morphemes biçimbirimler)
-Dilbilgisel bilgi taşıyan ekler (sayı ya da zaman
gibi)
-Sözcüğün anlamını ya da dilbilgisel kategorisini
değiştirmek için ön ek ya da son ekler eklenebilir.

10.

*Sözdizimi (syntax)
-Sözcük sıralanışı
-Tümce öğeleri arasındaki uyum (özne-yüklem
arasındaki sayı uyumu/tekil çoğul)
-Soru ya da olumsuz anlam verme yolu, tümcedeki
bilgi yapısı ya da odak)
*Söylem
-Tümceleri bağlama şekli
-Tümce sınırları içinde bilgiyi düzenleme
-Öyküleme- anlatım yapısı, konuşmadaki bağlantı
-Etkileşim- olay metni

11.

• Anadil / anadili ?
• Edinim / öğrenim ?
• İkinci dil edinimi / ikinci dil öğrenimi ?
• İkidillilik, çokdillilik

12.

Anadili
”Anadili başlangıçta aileden ve yakın çevrelerden
öğrenilen, insanın bilinçaltına inen ve bireylerin
toplumla en güçlü bağlarını oluşturan dildir"
(Aksan, 1990).

13.

«Anadili konuşucuları, anadillerini oluşturan birim
ve kuralları bilinçli olarak öğrenmez. Anadili
konuşucularına, kendi dilinin birimleri ve kuralları
öğretilmez. Anadili konuşucuları, bu birim ve
kuralları, çocukluktan itibaren içselleştirerek büyür,
çocukluktan
itibaren
dilbilgilerini
yetişkinlerin
konuşmalarından duydukları dilbilgisi ile örtüşen
düzeye getirirler, dilbilgisini içselleştirirler. Bunun
yanı
sıra,
anadili
konuşucusunun
dilindeki
tümcelerin
hangisinin
düzgün
(dilbilgisel),
hangisinin bozuk (dilbilgisi dışı), olduğuna ilişkin
sezgileri vardır. «(Özsoy, Balcı & Turan, 2011).

14.

Birinci dil
Öğrenilen ilk dil
Anadili ve birinci dil terimleri birbirinin yerine
kullanılmaktadır.
Yaşamın her dönemindeki güçlü dil
Bir kimse tarafından en sık kullanılan dil
İkinci dil
bireysel açıdan, anadilinden başka, öğrenilmiş/edinilmiş
herhangi bir dildir.
Toplumsal ve işlevsel açıdan, ikinci dil, bir ülke ya da
bölgede iletişimsel amaçlar için kullanılan, eğitim, yönetim
ve ekonomi alanlarında araç durumunda olan dildir.
İkinci dil toplumsal ya da resmi olarak baskın olan ve eğitim, iş
yaşamı ve diğer temel amaçlar için gerekli olan dildir.

15.

Yabancı dil , bir ülkede yaygın bir iletişim aracı
durumunda olmayan, biçimsel eğitimle öğrenilen
yerli olmayan dil olarak tanımlanır.
Yabancı
dil
öğrenicilerin
toplumsal
bağlamlarında
öncelikli
olarak
kullanılmaz,
gelecekte yolculuk ya da diğer kültürlerarası
iletişim durumlarında kullanılabilir ya da okulda
eğitim programı çerçevesinde öğrenilir ancak
öncelikli ya da gerekli uygulamalı kullanımı
yoktur.

16.

• Kütüphane dili, birincil işlevi okuma aracılığıyla
öğrenme aracı olmasıdır, özellikle de öğrenicinin
yerel dilinde çalışma alanına ilişkin dergi ya da
kitaplar yayınlanmadığı zaman.
• İkinci dillerde diğer sınırlı işlevler ya da uzmanlık
işlevleri özel amaçlı dil olarak belirlenir (Otel
Yönetimi Fransızcası, Havacılık Teknolojisi için
İngilizce gibi) ve bunların öğrenimi mesleğe özel
kullanımları ve işlevleri içeren sınırlı bir bütüne
odaklanır.

17.

ANADİLİ EDİNİMİ
“Beyinsel işlevleri yerinde olan ve olağan bir
toplumsallaşma ortamı içinde büyüyen 2 yaşını
doldurmuş
tüm
geçmeden
içinde
çocuklar,
biçimsel
doğdukları
dil
eğitimden
ortamında
duydukları dilin dizgesini içselleştirip, bu dilde
yaşıtları
ve
yetişkinlerle
iletişim
kurmayı
başarırlar” (Özsoy, 1996:217). Bu bağlam içinde
içselleştirilen dil dizgesi anadilidir. Anadiline ilişkin
temel yapılar, kullanım kural ve alanları, tam
olmamakla birlikte yaşamın ilk beş yılında edinilir.

18.

5 yaşında bir çocuk, anadilini yetişkin anadili
konuşucusu
yetkinliğinde
kullanabilir.
Bununla
birlikte dil alanlarında yetkinleşme, dolayısıyla dil
edinimi süreci henüz tamamlanmamıştır.

19.

Dil edinimi, özelliği gereği kaçınılmaz ve doğaldır.
Çocuklar çevrelerinde konuşulan dili edinmemeyi
seçemezler. Doğal ya da doğuştan bir dürtüyle
anadillerini edinirler. Dil ediniminin bir başka özelliği
de kendine özgü oluşudur. Çocuklar, anadillerini
kendilerine
özgü
bir
biçimde
edinirler.
Fiziksel
engeller, kişilik özellikleri, dilin edinildiği ortamda
yeterli dil girdisinin olmaması gibi kimi genel ötesi
koşullar
çocukların
anadillerini
edinmelerinde
kendine özgülüğü oluşturur. Bununla birlikte dil,
benzer ve evrensel bir biçimde, aşamalarla edinilir.

20.

Dil edinimi süreci özgül aşamaları içerir. Kimi
dillerdeki
yapısal
edinmedeki
oluştuğu
birlikte,
kendine
yaşlarda
her
bilinmektedir
özellikler
özgülük
değişimlere
çocuğun
(Hudson,
Johnson, 1999:130).
ve
bu
çocuğun
bu
aşamaların
neden
aşamalardan
2000:121;
dili
olmakla
geçtiği
Johnson
ve

21.

İkinci Dil (D2) Edinimi Nedir?
İkinci Dil Edinimi (SLA-D2E) bireylerin ya da
grupların anadillerinin ardından herhangi bir dil
öğrenme sürecine gönderme yapar. Eklenen dil,
ikinci dil olarak tanımlanır; edinilen üçüncü,
dördüncü hatta onuncu dil olsa bile. Yaygın bir
biçimde hedef dil olarak da adlandırılır. İkinci dil
edinimi alanı, doğal bağlamlarda oluşan biçimsel
olmayan D2 öğrenimini, sınıflarda gerçekleşen
biçimsel D2 öğrenimini ve bu ortam ve koşulların
bir karışımını içeren D2 öğrenimine ilişkindir.

22.

Sözgelimi, biçimsel olmayan öğrenme, Bir Japon
çocuk USA’ ya götürüldüğünde ve İngilizceyi
İngilizce konuşucusu çocuklarla birlikte oynayarak
ve özellikle bir dil öğretiminin yapılmadığı okula
giderek
öğrendiğinde
ya
da
Kanada’daki
Guatemalalı yetişkin bir göçmen İngilizceyi yerel
İngilizce konuşurlarıyla ya da İngilizceyi D2 olarak
konuşan diğer işçilerle etkileşimle öğrendiğinde
gerçekleşir. Biçimsel öğrenme, İngiltere’deki lise
öğrencileri Fransızca dersi aldıklarında, Rusya’da
üniversite öğrencileri Arapça dersi aldıklarında,
Kolombiya’da bir avukat İngilizce öğrenmek için
akşam sınıfına gittiğinde gerçekleşir.

23.

Biçimsel ve biçimsel olmayan öğrenmenin birleşimi,
Amerikalı bir öğrencinin bir yandan Taipei’de bir
sınıfta Çince öğrenirken bir yandan da sınıf dışında
toplumsal etkileşim ve günlük yaşam deneyimleri
için Çinceyi kullanmasına gönderme yapar. Ya da
İsrail’de Etiopyalı yetişin bir göçmen hem özel bir
sınıfa
giderek
hem
de
diğer
çalışan
ya
da
yaşayanlarla etkileşim içine girerek Yahudi dilini
öğrendiğinde
biçimsel
ve
biçimsel
öğrenmenin birleşimi gerçekleşir.
olmayan

24.

ALAN OLARAK İkinci Dil Edinimi
İkinci Dil Edinimi öğretimden ve öğretmenlerden
çok, öğrenmeye ve öğrenicilere odaklanan bir
araştırma alanıdır.
İkinci Dil Edinimi, öğrenicilerin yeni bir dil sistemini
nasıl oluşturduklarının, ikinci bir dilin öğreniminin
çalışılmasıdır.
Başka bir anlatımla yabancı dil öğrenimini de ikinci
dil öğrenimini/edinimini de kapsar.
Yabancı dil öğrenimi, hedef dilin sınıf dışında
konuşulmadığı
bağlamlardaki
dil
öğrenmeye
gönderme yapmak için kullanılır.

25.

D2 Edinimi ise hedef dilin sınıf dışında konuşulduğu
bağlamlara gönderme yapmak için kullanılır.
Bireyler ve dil öğrenme düzenekleri bağlamdan
bağlama değişmez. Zihin/beyin dil eğitimi olsa da
olmasa da, dil konuşucularıyla etkileşim olanağı olsa
da olmasa da AYNIdır.
Bağlam oranı nihai (hedeflenen son aşama) başarıyı
etkilemektedir. Ancak dil öğrenmeyi içeren süreçleri
etkilemez. Yani D2 Edinimi tüm öğrenme bağlamlarını
içeren şemsiye terimdir.

26.

İkinci dil edinimi, bir dilin doğal bir katılımla ve
büyük ölçüde rastlantısal olarak öğrenildiği, dilsel
biçimlere bilinçli bir odaklanmanın olmadığı süreci
içerir.
İkinci dil öğrenimi, biçimsel eğitim ortamlarında
bilinçli katılımla gerçekleşen bir süreçtir.
Yabancı dil öğrenimi, ikinci dil ediniminden,
anadili konuşulan bir çevrede işlevi olmayan başka
bir dili, amaca bağlı olarak ve biçimsel eğitimle
öğrenme bağlamında farklılaşır
English     Русский Правила